Prof. Dr. Ersan Başar yaptığı açıklamalarda, dünyanın keşfedilmesi için öncelikle Antarktika'nın keşfedilmesi gerektiğini belirtti. Antarktika'ya Bilim Üssü Kurulması Projesi kapsamında son 3 yıldır bölgeye gittiğini belirten Başar, gittiği periyotta önder yardımcılığı ve kamp liderliği misyonlarını gerçekleştirdiğini tabir etti. Bu durumdan gurur duyduğunu belirten Başar, Antarktika Anlaşması'na uygun formda şu ana kadar süreksiz üslerin kurulduğunu bu üslerin daha sonra kalıcı bir hale getirileceğini ve inşa edilecek üslerin dördüncü jenerasyon olacağını, çağdaş bir biçimde yapılacağını ve kendi gücünü üretebileceğini tabir etti.
3 yıllık süreçte Antarktika'da 40'a yakın proje üzerinde çalıştıklarını belirten Başar, bölgenin hava şartlarının her vakit çalışılması için uygun olmadığını lisana getirdi. Antarktika'nın içerdiği gerek mineraller gerekse su kaynakları münasebetiyle ziyadesiyle varlıklı olduğunu tabir Başar, bölgenin korunmasının dünya için çok kıymetli olduğunu belirtti. Bölgenin adeta bir laboratuvar olduğunu belirten Prof. Dr. Ersan Başar, “Ülke olarak büyük bilimsel maksatlarınız varsa orada olmanız gerekiyor.” dedi. Antarktika'yı dünyanın kara kutusu olarak nitelendiren Başar, dünyanın geçmişinde olan pek çok bilginin buzulların altında olduğuna dikkat çekti. Bölgede bulunan canlı cinslerinin keşfedilmesi gerektiğini tabir eden Başar, bölgede daha çok çalışmanın yapılması gerektiğini, bu açıdan da bilime daha çok dayanak verilmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin şu an için Antarktika'da gözlemci olarak bulunduğunu belirten Başar, gözlemcilikten danışmanlığa geçilmesi gerektiğini tabir etti. Bölgede bulunan danışman ülkelerden birinin Türkiye olmasının, karar vericilik açısından çok kıymetli olduğunu, müracaat için gereken kuralların tamamlanması için çalışmalara devam edildiğini tabir eden Başar, Antarktika'da Türk bayrağının dalgalanıyor olmasının bizler için çok kıymetli olduğunu belirtti. Global ısınmanın doğal bir sonucu olarak eriyen buzulların tespitinin, hususla ilgili geliştirilecek olan siyasetlerin oluşturulmasında Türkiye'nin de olmasının gelecek jenerasyonlar için kıymetli olduğunun altını çizen Başar, idare organlarının kendilerine gereken dayanağı verdiklerini, bu sayede çalışmaların daha güzel bir formda ilerlediğini belirtti.