İhtiyaçlarımız ne olursa olsun bunları elde etmek için tabiat dostu yolları ve yenilenebilir güç kaynaklarını kullanmak, hem bizleri hem de doğayı muhafazaya fayda. Bunun farkında olan ülkelerden biri olan İskoçya, ülkesine çokça rüzgâr türbini kurmuştu ve bugünlerde çıkan bir rapora nazaran kurduğu santrallerin nimetlerinden ziyadesiyle faydalanıyor.
WeatherEnergy’nin paylaştığı datalara nazaran İskoçya, rüzgâr gücünü kullanmayı o kadar yeterli başarmış ki toplanan güç, ülkedeki meskenlerin iki katına yetecek kadar yüksek. İskoç hükûmeti, güç tüketiminin yarısını yenilenebilir güç kaynaklarıyla beslemeyi ve 2050 yılına kadar güç altyapısından kaynaklanan karbondioksit emisyonlarını büsbütün yok etmeyi planlıyor. İskoçya’nın hudut komşusu olan İngiltere de bu yolda bir adım attı ve kendini kömür gücünden büsbütün soyutladı.
İskoçya ve İskoçya üzere rüzgâr gücü bolluğu olan öteki bölgeler, ürettikleri enerjiyi öbür bölgelere de satabilirlerse kendi rüzgâr santrallerine sahip olmayan ülkeler de ziyanlı elektrik kaynaklarına bağlılıklarını azaltabilir. Böylece dünya çapında tabiatın korunması ismine farkındalık artabilir ve daha fazla korunma sağlanabilir.
Tabii İskoçya’nın bu durumuna öbür ülkelerin uyabilmesi biraz sıkıntı olabilir. Güneş gücü, rüzgâr gücü üzere kaynakları verimli kullanabilmek için ülkelerin coğrafik pozisyonları da kıymetli rol oynuyor. İskoçya, güçlü rüzgârlara, geniş kıyı şeridine ve güç üretimini kolaylaştıran öbür doğal etkenlerin avantajına da sahip. Umuyoruz ki günün birinde ziyanlı kaynaklardan tamamen kurtulup etraf dostu güç üretimi yapacağımız günleri görebiliriz.