Yaşam, DNA üzerinden ilerler. Bu çift zincirli yapıda insanların bütün karakteristik özellikleri yer alır ve sonraki kuşaklara aktarılır. Bir çocuk ortaya çıktığında, birinci ortaya çıkan hücre anne ve babadan gelen genetik malzeme üzerinden çocuğun özellikleri belirlenir. Daha sonrasında bu ortaya çıkan yapı kullanılarak öbür hücreler oluşturulur.
Hücre bölünmesinin adımlarından biri de, DNA zincirinin ikiye ayrılarak kopyalanmasıdır. Temel olarak beş karbonlu zincirlerin üzerinde nükleotitler dizilerek karakteristik oluşturulur. Adenin ile Timin, Guanin ile de Sitozin eşleştirilir. Haliyle bir zincir bölündüğünde, karşısında farklı bir yapı mutasyon dışında ortaya çıkamayacağı için DNA birebir kopyalanmış olur. Zincirde bir nükleotit kaybolduğunda DNA, karşısındaki nükleotite nazaran kendini gerçek formda tamir eder. (Mutasyon ortaya çıkması için karşılıklı iki nükleotitin de ziyan görmesi gerekir. TYT’de biyolojiden bir netiniz Webtekno’dan)
Araştırmacı Eric Enemark, DNA kopyalanmasında kullanılan yapıyı atomik düzeyde gözlemlemeyi başardı. St. Jude Çocuk Hastanesi’nde misyon yapan Enemark, DNA kopyalamada kullanılan sistemin kristal yapısının kopyalamayı başlatan yapı olduğunu ve atomik seviyede gözlemlenmesinin, DNA çalışmalarını ilerleteceğini açıkladı.
Enemark ve grubu, DNA kopyalamakta kullanılan yapıyı atomik düzeyde görüntülemeyi başardı. Sistem teknik olarak tek bir DNA zincirini ve kopyalama için gerekli malzemeleri toparlamakla vazifeli.
Araştırmacıya nazaran bu yapı sayesinde DNA kopyalanmasını açıklamak da mümkün. DNA iki farklı MCM kompleks enzimi tarafından bir ortada tutuluyor. Bu sistem ise MCM komplekslerini farklı istikametlerde hareket ettiriyor ve çift zincirli yapıyı tek zincirli hale getiriyor.
Araştırmacı, bu süreci hücre bölünmesinin özü ve hayatın temeli olarak nitelendiriyor.