26 Nisan 1986 tarihinde Ukrayna’nın Pripyat kenti yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali’ndeki 4 numaralı reaktörde bir kaza meydana gelmişti. Bu kaza, gelmiş geçmiş en büyük nükleer kaza olarak kayıtlara geçmişti. Kaza anında 31 emekçinin hayatını kaybettiği, 500.000’den fazla personelin kazaya müdahale ederken radyasyona maruz kaldığı açıklanmıştı lakin radyasyonun çok geniş bir alana yayılması ülkemizi dahi etkileşmişti.
Hâlâ tesirleri devam eden bu facianın akabinde bölgede çalışmalar yapabilmek için Çernobil Nükleer Santrali Yabancılaştırma Bölgesi kuruldu. Bölge içerisine kurulan bir ekolojik araştırma ünitesi, bölgede bitki çeşitliliği üzerine çalışmalar yürütüyor. Çalışmaların devam ettiği bu ünite, Çernobil bölgesinde yaşayan çiçeklerin fotoğraflarını paylaştı.
Nükleer bölgelerdeki çiçeklerin ve canlıların devasa boyutlarda oldukları düşünülse de bu kanılar, ortaya çıkan imajlarla ortadan kalktı. Yeni çıkan manzaralara nazaran bölgede yetişen büyük beyaz ve sarı nilüferler, nükleer bölgelerde de çiçeklerin yetişebileceğini gözler önüne seriyor.
Facebook’ta Çernobil Radyasyonu ve Ekolojik Biyosfer Rezervi tarafından paylaşılan görsellerde korkunç nükleer felaketten etkilenen yerde ısrarla yaşamaya devam eden bitkilerin hoşluğu görülüyor. Nilüferler, daha evvel tasvir edildiği üzere mutasyona uğramış değil.
Daha önce Çernobil Nükleer Santrali Yabancılaşma Bölgesi’ndeki bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliği hakkında ‘Gezegenimiz’ belgeselini çeken bir takım, etrafta dolaşan yırtıcı hayvanları görüntülemişti. Yırtıcı hayvanların bölgede yaşadığını kanıtlayan grup, bölgede bitki çeşitliliğinin de olması gerektiğini ortaya çıkarmıştı.